Değerli ziyaretçi; SSK ve Bağ-kur Ücretli Emeklilik Hesaplamaları ve Emeklilik Başvuruları için Hizmet veriyoruz. Emeklilik başvurusu ciddi iştir yanlış başvuru yaparak mağdur olmayın. Bize danışın...

SSK VE BAĞ-KUR EMEKLİLİK HESAPLAMA
• En Erken Nereden ve Nasıl Emekli Olacağınızın Tespiti • SSK ve Bağ-kur Emeklilik Başvuruları • Emeklilik Hesaplama • Hizmetimiz Ücretlidir.
SSK ve Bağ-kur Sorularınız İçin Yazın: 

22 Aralık 2013 Pazar

Yeni Çıkacak SGK Prim Affı İsteğe bağlı Bağ-Kur Sigortalılarına bir hak getirir mi?


Prim Affı İsteğe bağlı Bağ-Kur Sigortalılarına bir hak getirir mi?

Soru: Annem 53 yaşındadır. 17.01.1991 tarihinde bir dükkan açmış ve Bağ-Kur giriş kaydını yaptırmış. Daha sonra 04.01.1996 tarihinde de faaliyetini kapatarak Bağ-Kur sigortalılığını dondurmuş. Bağ-Kur hizmet dökümünü sorguladığımızda 4 yıl 11 ay 17 gün hizmet dökümü var. Şimdi tekrar dondurduğu Bağ-Kur'u açtırsa Ocak ayındaki muhtemel aftan yararlanarak toplu ödeme yapıp emekliliğe hak kazanabilir mi? İsteğe bağlı Bağ-Kurluların bu haktan yararlanamayacağına dair bir söylenti var, sizce doğru olabilir mi? M.O.


Cevap: İki yıldan fazla zorunlu Bağ-Kur borcu birikenlerin isterlerse bu borçları ve borçların ait olduğu süreleri reddetme hakkı tanıyan bir yasanın çıkması bekleniyor. Ancak annenize ilişkin bu ödeme sadece söz konusu süreyle sınırlı olarak hüküm ifade ediyor. Yani anneniz dilerse bu süreyi hiç ödememeyi veya kısmi olarak ödemeyi tercih edebilir. Aynı yasa kapsamında Bağ-Kur sigortalılarına da doğum borçlanması yapma hakkının getirilmesi söz konusu olduğundan eğer gene bir katakulliye uğramayıp bu hakkın da yasalaşması halinde bir de doğum borçlanması yapabilir. Şayet annenizin 1985'den bu yana zorunlu Bağ-Kur sigortalılığına dönüştürülebilecek başkaca bir vergi mükellefiyet süresi yoksa bunlara ek olarak başkaca bir süreyi ödema şansı bulunmuyor. İsteğe bağlı Bağ-Kur sigortalılılığı kapsamında geriye dönük toplu ödeme diye bir hak da söz konusu değil. Annenizin durumu çıkacak kanundan sonra ele alınarak emekkiliği için en uygun bir formül geliştirilebilir.

Şevket TEZEL - alitezel.com

Yaşını büyütenler kemik yaşı testi yaptırarak emekli olabilir mi?

Soru: 1984'te sigortalılığa başladım ve 1985'te de yaşımı mahkeme kararı ile düzelttirerek bir yaş büyüttüm ve öyle askere gittim. Nüfus cüzdanımdaki yaşım 48 olduğundan emeklilik başvurumu SGK'ya yaptım. Emeklilik beklerken emekli olamayacağımı belirttiler. Kemik yaşı testi yaptırsam işe yarar mı? D.AVCI


Cevap: Sigortalılığa başlamadan önce yaşınızı büyütmüş oslaydınız geçerli olacaktı. Ama sigortalılık başlangıcından sonra büyyüttüğünüz için emeklilik işlemleri bakımından yapacak bir şey yok. Bu konuya ilişkin yasa Anayasa Mahkemesine birden fazla kez götürüldü. Anayasa Mahkemesinin kararı da mahkeme kararı ile yapılan düzeltmelerin emeklilik hesaplamalarında uygulanmamasını Anayasaya uygun buldu. Yani bir sigortalı ilk defa sigortalılığa başladığı tarihte resmi doğum tarihi ne ise emekliliğe esas doğum tarihi de o kabul ediliyor. Aynı tarihte yaşınızı küçültseydiniz bu da kabul edilmeyecek ama bu defa uygulama lehinize olacaktı.

Şevket TEZEL - alitezel.com

2013/39 Sayılı SGK Genelgesi ile yurtdışı borçlanmasındaki bir takım hak kayıplarının sulhen düzeltme yollarının açılması hk.


Yurtdışı Borçlanması Hakkında Değişiklik Var – 2

2013/39 Sayılı SGK Genelgesi ile yurtdışı borçlanmasındaki bir takım hak kayıplarının sulhen düzeltme yollarının açılmasına ilişkin getirilenleri bugün de irdelemeye devam ediyoruz.

Yurtdışı borçlanması hakkında yapılan yeni değişiklikler


Malûllük aylığı tek taraflı olarak uygulanan Belçika, Fransa, Hollanda ve İsviçre sözleşmelerine/anlaşmalarına göre akit ülkelerce malûllük aylığı bağlanmış dosyalarda ülkemizdeki sigortalılık sürelerinin asgari sigortalılık sürelerinden fazla olması halinde dahi ülkemizden malûllük aylığı bağlanmaması gerekiyor.

Bununla birlikte bu dosyalardaki yaşlılık aylığı talepleri akit ülkenin malûllük aylığını yaşlılık aylığına dönüştürmesini beklemeden işleme alınması gerekiyor. Eski uygulamaya göre ise malûllük aylığı yaşlılık aylığına dönüşmeden Türkiye'deki sigortalılık süreleri yok sayılıyor, bu sürelerle ilgili haklar sulhen kullanılamıyordu.

SGK 2013/39 sayılı Genelgesiyle artık bu sürelerin yaşlılık aylığı bağlanması ile gerek yurt içi gerekse yurt dışı borçlanmalarında statünün belirlenmesinde hesaba dahil edileceği, yani yargı yoluna başvurulmadan Türkiye'deki bu sürelerin aylık bağlanmasında kullanılabileceği belirtiliyor.

Örneğin 1990-1999 yılları arasında Türkiye'de SSK'lı statüde 1900 gün çalıştıktan sonra Fransa'ya giden ve çalışmaya başlayan gurbetçi işçi Fransa'da çalışırken malûl hale gelmiş ve malûllük aylığı almak amacıyla başvuru yapmışsa, anlaşma gereği SGK ile Fransa Sigorta Kurumu arasında yapılan yazışma sonucu Türkiye'deki günleri Fransa'ya bildiriliyor ve bu süreler adeta oradaki aylıkta kullanılmış gibi değerlendirilerek, sonradan bu günler Türkiye'den bağlanacak aylıklarda kullanılamıyordu. Evet mamafih yargı yoluna başvuru halinde bu sürelerin Türkiye'de yurtdılı borçlanması da yapılarak emeklilikte kullanılmasının yolu açılabiliyordu ama sulhen bu mümkün olmuyordu.


Buna karşın Fransa, Hollanda, İsviçre dışındaki ülkelerde çalışan Avrupalı Türklerin ülkemizde çalışması varsa ve bulunduğu ülkede malûlen emekli olmuşlarsa malûliyet sigortası uygulaması iki taraf ülkeyi de bağladığından mutlaka sigortalının durumuyla ilgili raporlar incelenip yurtdışında veya ülkemiz sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenen raporlar ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu, SSK 4-(a) ve Bağ-Kur 4-(b) kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az yüzde 60'ını kaybettiği SGK Sağlık Kurulunca tespit edilmiş olması koşuluyla malûllük aylığının bağlanması mümkün bulunuyor.

Şevket TEZEL - alitezel.com

Yurtdışı borçlanması hakkında yapılan yeni değişiklikler

Yurtdışı Borçlanması Hakkında Değişiklik Var

5510 sayılı Kanuna göre borçlandırılacak yabancı ülkelerdeki çalışmalarla çakışan ülkemizdeki prim ödeme sürelerinden hangisinin iptal edileceği, hangisinin geçerli sayılacağının belirlenmesinde çalışılan yabancı ülkenin Türkiye ile sosyal güvenlik sözleşmesi bulunup bulunmamasına göre uygulama yapılıyor.

Sözleşmeli ülkelerle ülkemizdeki sürelerin çakışmasında uygulama değişikliği var

Buna göre;
Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış ülkelerdeki çalışmalar ile ülkemizdeki prim ödeme sürelerinin çakışması halinde, ülkemizdeki prim ödeme süreleri iptal edilip yurtdışı çalışma süreleri talep halinde borçlandırılıyordu.
2013/39 sayılı Genelge ile yapılan değişiklik sonucu artık sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmiş ülkelerdeki sigortalılık süreleri ile çakışan ülkemizdeki prim ödeme süreleri, SGK'nın denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından düzenlenen raporlara istinaden yapılan tespitler dışında iptal edilmeyecek. Bu sürelerle çakışan yurt dışı süreleri 3201 sayılı “Yurtdışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurtdışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun”a göre borçlandırılmayacak.
Yurtdışı borçlanmasıyla ilgili olarak diğer tür çakışmalarda uygulama değişikliği yok ancak bu uygulamaları da yeniden hatırlamakta fayda var.

Sözleşmesiz ülkelerdeki sürelerle çakışan süreler
Sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmemiş ülkelerdeki çalışmalar ile çakışan ülkemizdeki prim ödeme sürelerinin mevzuatımıza göre geçerli hizmet olarak kabul edilmesi halinde iptal edilmeyip bu sürelerle çakışan yurtdışı süreleri borçlandırılmıyordu. Buna karşın, ülkemizdeki hizmetlerin geçersiz kabul edilmesi halinde ise yurtdışı süreleri borçlandırılabiliyordu.

İşsizlik ve Ev Kadınlığı Süreleri ile Türkiye'deki Prim Ödeme Sürelerinin Çakışması
Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanıp imzalanmadığına bakılmaksızın yabancı ülkelerde işsizlik ile ev kadınlığında geçen sürelerin ülkemizdeki geçerli prim ödeme süreleri ile çakışması durumunda, bu sürelerle çakışan yurtdışı süreleri borçlandırılmıyor.

İsteğe bağlı prim ödenen süreler için yurtdışı borçlanması
Keza Türkiye’deki sosyal güvenlik kanunlarına göre yurtiçinde isteğe bağlı sigortaya prim ödenen sürelerde, sözleşmesiz ülkelerde geçen sigortalılık veya ev kadını olarak geçen süreler borçlandırılmıyor.


Ülkemizle imzalanmış ikili sosyal güvenlik sözleşmelerine göre yurtdışından ülkemizde isteğe bağlı sigortaya prim ödemenin mümkün olduğu Fransa, İngiltere, İsveç ve İsviçre hariç olmak üzere sözleşmeli ülkedeki çalışma süreleri ile ülkemizdeki isteğe bağlı sigortaya prim ödenen sürelerin çakışması halinde, isteğe bağlı sigortalılık süreleri iptal edilip, yurtdışı süreleri talep halinde borçlandırılıyor. Ancak, bu dört ülkedeki ev kadınlığı süreleri ile ülkemizdeki isteğe bağlı sigortaya tabi sürelerin çakışması halinde ise isteğe bağlı sigorta geçerli kabul ediliyor ve bu sürelerdeki yurtdışında geçen ev kadınlığı süreleri borçlandırılmıyor.

Şevket TEZEL - alitezel.com

Boşanma davası sırasında ölen eşin dosyasından dul aylığı bağlanması ve diğer püf noktalar

Boşanma davası sırasında eş ölürse dul aylığı verilir

Eşler arasında boşanma davası açılmış ama dava sonlanmadan eşlerden birisi vefat ettiğinde, evlilik ölüm ile sonlandığından sağ kalan eşe SGK dul aylığı bağlar ve bağlamalıdır…Ancak vefat eden eş memur emeklisi ise aradaki yaş farkı önemlidir… SSK ve Bağ-Kur’lu ise yaş farkının önemi yoktur…


Ali bey, biz babamın ilk eşinden olan çocuklarıyız. Babam sonrasında bir kadın ile evlendi ama sorunlu bir kadındı ve sonunda babam boşanma davası açtı. Fakat dava devam ederken babam öldü, şimdi bu kadına babam üzerinde dul aylığı bağlanmasını istemiyoruz, babamın mirasına da girmesini istemiyoruz. Bu konuda bize yol gösterir misin? İsmi Saklı

Sayın okurum, evliliğin sonlanması hallerinden birisi boşanma diğeri de ölümdür. Sizin olayınızda boşanma davası sonlanmadan babanız öldüğünden evlilik ÖLÜM sebebiyle sona ermiş. Bu sebeple de geride kalan babanızın eşine SGK dul aylığı bağlar. Yani, babanızdan dul son eşine SGK’nın dul aylığı bağlamasına engel olamazsınız.

***ARADAKİ YAŞ FARKI ÖNEMLİDİR
Babanızın nerden emekli olduğunu ve yaşlarını da yazmamışsınız. Babanız SSK veya Bağ-Kur emeklisi ise aradaki yaş farkının önemi yoktur. Dul kalan kadın TAM DUL aylığı alır. Ancak, babanız T.C. Emekli Sandığı emeklisi ise aralarındaki yaş farkı çok önemlidir. 5434 sayılı Kanuna göre; “Madde 71 - İştirakçi karı veya koca eşinden 30 yaş veya daha büyük ise ölümünde eşine yarı nispetinde aylık bağlanır. Ancak evlenme akdi en az 10 yıl evvel yapılmış veya çocukları olmuş ise bu indirme yapılmaz.
Emekli olduktan sonra evlenenler hakkında dahi aynı hükümler uygulanır.”
Buna göre, aralarındaki yaş farkı 30 veya daha büyük ise evlilik 10 yıldan sürmüş ve çocukları yoksa YARIM DUL aylığı verilir.

***MİRAS İÇİN DAVAYA DEVAM EDEBİLİRSİNİZ
Ancak, babanızın yeni eşini MİRASTAN mahrum etmek isterseniz, babanızın vefatı ile yarım kalan BOŞANMA davasına devam edebilirsiniz. Boşanma davasına devam etmekle boşanmaya mahkeme karar verirse artık babanızın yeni eşi mirasa giremez.

Gerek literatüre ve gerekse Yargıtay kararlarına göre;
Medeni Kanunumuza göre; “Boşanan eşler,bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları,aksi tasarruftan anlaşılmadıkça,kaybederler.” . İlgili maddelere göre boşanan eşlerin birbirlerine mirasçı olamayacakları an, boşanmaya ilişkin kararın tüm aşamalardan geçerek kesinleştiği andır.

Buna göre, boşanma kararı kesinleşmeden eşlerden biri öldüğü takdirde,diğer sağ kalan eş, ölen eşe mirasçı olabilecektir.

Boşanma davası devam ederken ölen davacının mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve davalının kusurunun ispatlanması halinde mirasçı olamaz.

Yargıtay 2.HD, 27.12.2002 , 2002/13667 E,2002/9870 K sayılı hükmünde: “Medeni Kanunun 181.maddesi;boşanan eşlerin,bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamayacaklarını, boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakların aksi tasarruftan anlaşılmadıkça,kaybedeceğini,boşanma davası devam ederken ölen davacının mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve davalının kusurunun ispatlanması halinde de mirasın eşe kalmayacağını hükme bağlanmıştır.

Yargıtay başka bir kararında da (2 HD, 30.06.2003 gün, 2003/8765 E ,2003/9870 K.) “ … davacı mirasçılarının davaya devam edeceklerini bildirmiş bulunmaları karşısında;davalının kusur nispetinin veya kusursuz olup olmadığının tespiti yönünden davaya devam edilerek sonucuna göre karar verilmek üzere kararın bozulmasına gerekmiştir.

Ali TEZEL - GAZETE HABERTÜRK

Ömür boyu sürekli işgöremezlik geliri bağlananlar çalışıp emekli de olabilir mi?

İş kazası geliri olan çalışıp emekli de olabilir

İş kazası veya meslek hastalığı geçirip yüzde 10 veya daha yüksek oranda işgücü kaybına uğrayana SGK, kaybettiği uzuv veya gücü için ömür boyu sürekli işgöremezlik geliri bağlar. Bu geliri alan isterse çalışıp veya prim ödeyip normal emekli de olma hakkına sahiptir… Emekli olunca da aylık ve gelirden hangisi yüksekse tamamını hangisi düşük ise yarısını her ay alabilir…


Ali bey, 01.12.2011 tarihinde iş kazası geçirdim. Dizim kırıldı ve tam 4 ameliyat oldum hala raporum devam etmekte size sormak istediğim; maluliyet oranım nasıl belirlenecek bana söylenilen yüzde 10 bile olsa devlet belirli bir maaş bağlıyor. Fakat, ben çalışıp sigortamı ödeyip emekli olabiliyor muşum? Bu bağlanan maaş ben işe başladığımda kesilir mi yoksa ömür boyu devam eder mi ve ne kadar bir ücret alırım? Murat Şengül

Murat bey, şu an tedaviniz devam ediyor, tedaviniz bittiğinde sağlık kuruluna girecek ve iş kazası neticesi kaybettiğiniz meslekte kazanma gücü oranınız belirlenecek. Oran yüzde 10’dan az ise SGK size bir para vermez. Oran yüzde 10’dan fazla ise kazadan önceki ortalama aylık gelirinizin yüzde 70’i yüzde 100 olmak kaydıyla, rapor oranı kadar ömür boyu gelir bağlar. Mesela, kazadan önceki ortalama aylık geliriniz 2000 lira ve rapor oranı da yüzde 10 çıkarsa, 140 lira aylık geliriniz olacak, yüzde 20 ise 280 lira (sürekli işgöremezlik geliriniz) olacak.

***GELİR ALIRKEN ÇALIŞABİLİRSİNİZ
Kaybetiğiniz uzvunuz veya güç kaybınız sebebiyle size bağlanacak sürekli işgöremezlik gelirini ömür boyu siz alırsınız, vefat ederseniz de geride kalan eş ve çocuklarınız alabilir. Geliri alırken normal çalışabilirsiniz de ve normal çalışmalarınız sonrasında emeklilik için gereken prim ödeme günü ile yaşınızı tamamlarsanız emekli de olabilirsiniz. Emekli olunca hem geliriniz hem de aylığınız olacak. Bunlardan rakamsal olarak hangisi yüksekse TAMAMINI, hangisi az ise yarısınız bir ömür alabilirsiniz. Vefat ederseniz de her ikisini geride kalanlarınız almaya devam eder.

Ali TEZEL - GAZETE HABERTÜRK

Ne zaman emekli olabilirim?

49 yaşında emekli olacaksınız

27 Mart 1967 doğumlu olup, 01 Temmuz 1985'te SSK'lı olarak işe başladım. Bu zamana kadar 4967 işgünü pirim ödemem bulunmaktadır. 12.11.2005 tarihinden itibaren devlet hastanelerinin birinde Özel Güvenlik Görevlisi (Taşeron işçi) olarak çalışmaktayım. SGK'dan aldığım sigorta hizmet süresinin 15 yıldan, pirim ödeme gün sayısının ise 3600 günden fazla olduğunu belirten yazı ile kıdem tazminatımı kendi isteğimle ayrılırsam, en son çalıştığım işyerinden oradaki çalıştığım süre kadarki olan kıdem tazminatımı alabilir miyim. Ayrıldıktan sonra başka bir işyerine girip de eksik olan günlerimi doldurabilir miyim? Ayriyeten ne zaman emekli olabilirim? SADİ  A.

Sadi bey, verdiğiniz bilgilere göre, 49 yaşında yani 27.03.2016 günü ve sonrasında SSK’dan en az 5300 gün sayısı ile emekli olabilirsiniz. SGK’dan aldığınız “kıdem tazminatı alabilir” yazısı ile işyerinden tazminatınızı alarak ayrılma hakkına sahipsiniz. Belgeyi işverene verdiğiniz gün işinizden ayrılabilirsiniz, herhangi bir önel-zaman bekleme zorunluluğunuz da yok. İşinizden ayrıldıktan sonra da dilediğiniz zaman fikriniz değişince yeniden işe de girebilirsiniz

Ali TEZEL - GAZETE HABERTÜRK

Engelli ve yaşlılara muhtaçlık kriteri şoku!


Engelli ve yaşlıları muhtaçlık kriteri ile yaktılar

Muhtaçlık kriteri Ağustos ayında değiştirildi ve binlerce engelli ve 65 yaşından büyük aylıklarından oldular. Ancak ne hikmetse, yandaş medya ve yandaş sosyal güvenlik yazarları bu haberi verirken 65 yaş ve özürlü aylığı alanların sayısı 400 binden bir milyona çıkacak diye verdi.


Ali bey, 2006 yılından beridir özürlü ve muhtaç olarak SGK’dan özürlü aylığı alıyordum bu ay aylığımı kesmişler. Hiçbir gelirim yok olduğu halde sebebini sordum, senin gelirin yok ama abinin epey geliri var sebep bu dediler. Ben şimdi ne yapacağım? Bu aylığım devam etmez mi? Selahattin Yılmaz


2022 sayılı “65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun”daki muhtaçlık kriteri 2013 yılı Ağustos ayında değiştirildi. O güne kadar muhtaç sayılma kriteri aylık 124 liradan 243 liraya çıkması önce iyi bir şeymiş gibi gösterildi ama aslında vatandaş için güzel değildi.

İlgili maddeye göre; “Sosyal güvenlik kuruluşlarının herhangi birisinden her ne nam altında olursa olsun bir gelir veya aylık hakkından yararlananlar ile uzun vadeli sigorta kolları açısından zorunlu olarak sigortalı olunması gereken bir işte çalışanlar veya nafaka bağlanmış veya nafaka bağlanması mümkün olanlar hariç olmak kaydıyla, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları tarafından muhtaç olduğuna karar verilen 65 yaşını doldurmuş Türk vatandaşlarına, muhtaçlık hali devam ettiği müddetçe (1.620) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımından bulunacak tutarda aylık bağlanır.

Birinci fıkra kapsamına girenlerden, her ne nam altında olursa olsun her türlü gelirler toplamı esas alınmak suretiyle, hane içinde kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarı 16 yaşından büyükler için belirlenmiş olan asgari ücretin aylık net tutarının 1/3’ünden fazla olanlar ile aynı tutardan fazla gelir sağlaması mümkün olan kimseler muhtaç kabul edilemez ve kendilerine aylık bağlanamaz…”

***KİŞİ DEĞİL AİLE BAZ ALINMAYA BAŞLANDI
2013 Ağustos ayına kadar sadece kişinin gelirine bakılırken, bu tarihten itibaren özürlü veya 65 yaşından büyük kişinin birlikte ikamet ettiği AİLE’nin gelir ortalaması alınmaya başlandı. Yani, artık sadece engelli veya 65 yaşından büyüğün geliri olup olmaması önemli değil, bu kişilerin beraber oturduğu AİLE’nin geliri dikkate alındığı için binlerce engelli ve yaşlı aylığından oldu. Yapabileceklerinize gelince, öncelikle İdare Mahkemesinde dava açmanızı öneririm zira, dere geçerken kural değiştirilince bu kural sadece Ağustos 2013’den sonra aylığa başvuracaklar için geçerli olmalıdır. Sizler için değil. Öte yandan seçim dönemlerine giriyoruz siyasilerden bu konuda yardım talep edin ve yasayı değiştirsinler.

Ali TEZEL - GAZETE HABERTÜRK

20.000 özel banka çalışanlarının fazla mesai alacağını silmek için Torba yasaya madde eklenecek mi?


Banka çalışanlarının fazla mesai parası “Torba” ile mi silecekler

20 bin sendikasız özel banka çalışanlarının her birinin ortalama 25’er biner lira fazla mesai alacağını silmek için Torba’ya madde eklenecek mi? 2014 yılı Ocak ayında göreceğiz…

BASİSEN (Banka ve Sigorta İşçileri Sendikası) Genel Başkanı Metin TİRYAKİOĞLU’nun ihbarı sonrasında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişlerinin yaptıkları incelemeler sonrasında 20 bin sendikasız özel banka çalışanının yasadışı ve parası ödenmeden fazla mesai yaptırıldığı ortaya çıktı. Müfettişler yazdıkları raporlar ile her bir banka çalışanına ortalama 25’er biner lira fazla mesai parası ödenmesine karar verdi.

***BANKALARA BİRLİĞİ BAKANLIĞA KOŞTU
Banka sahiplerinin örgütü olan Bankalar Birliği’de çalışanlarının alın terinin karşılığı olan ve devletin müfettişlerince ödetilmesine karar verilen fazla mesai paralarını sildirmek için soluğu Çalışma Bakanlığı’nda aldı. Sonunda komisyon kurulmasına karar verildi ama ne hikmetse görüşmelerde tek eksik, her birinin 25 bin lira alacağı olan çalışanları veya temsilcilerinin olmamasıydı.

***BANKALAR ARASI HAKSIZ REKABET
Öte yandan aynı Bankalar Birliği, çalışanları sendikalı olup hak ettikleri ücretleri sendikaları ve Toplu İş Sözleşmesi ile alan bankalar ile çalışanları sendikasız olup düşük ücretle ve angaryayla çalıştıran bankalar arasında var olan haksız rekabete giderme yolunu seçmedi.

***ÇALIŞANLARIN ALACAKLARINI SİLME İŞİ TORBA’YA GİRER Mİ?
Ortada müfettiş raporu ile tespit edilmiş ve çalışanın alacağı olan 25’er bin lira fazla mesai alacağını kim silebilir. Bakan silebilir mi, yetkisi var mı veya yetkisi varsa da bunu kullanabilir mi? Bu soruların her birinin cevabı hayır. Öyleyse Bankalar Birliği, sermayemiz erimesin, bu parayı ödemeyelim diyerek Ocak 2014’de TBMM’ye gelecek olan Torba Kanun için girmeye çalışacak. Bakalım TBMM’den bu tür bir yasa çıkar mı?

ALİ TEZEL - GAZETE HABERTÜRK

Staj sigortası mağdurlarına Torba yasa ile borçlanma hakkı verilecek mi?

Staj sigortası mağdurları da “Torba”ya girmek istiyor

Sosyal Güvenlik Sisteminde iki tür prim ödeme şekli ve bildirimi vardır. Bunlardan ilki iş kazası-meslek hastalığı sigortası da denilen kısa vadeli sigorta çeşididir ve diğeri de yaşlılık-malüllük-ölüm sigortası denilen uzun vadeli sigorta çeşididir. Emeklilik olarak bilinen primler de uzun vadeli sigorta primlerini içerir. Kısa vadeli sigorta sadece çalışılan-staj yapılan sürede çalışanın-stajyerin başına gelebilecek meslek hastalığı ve iş kazası içindir. Bu sigorta çırakları içindir aynıdır. Primlerini de (stajyer ve çıraklarda) okulları öder.

***İşverenler Bazen Uzun Vadeli de Ödeyebiliyor
3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu 19.06.1986 günü uygulanmaya başlanmıştır. Bu tarihten itibaren meslek lisesi öğrencilerinin sigortasını okudukları okullar yapmaya başlamıştır. Önceki yıllarda ise sigortaları işletmelere aitti ve bazı işletmeler kendilerine staja gelen öğrencileri kısa vadeli stajyerlik-çıraklık sigortası yerine uzun vadeli sigorta yapabilmekteydiler. Bu sebeple de 1986 yılından önce staj yapan çırak olanlar için işe girişler emeklilik için de başlangıç sayılabilmektedir. 1986 yılı ve öncesinde staj yapanların adlarına emeklilik primi ödenip ödenmediğini sigorta hizmet cetvelinde prim ödeme gün sayısı ve kazanç bildirilip bildirilmediği ile bakılabilir. Kendisi hakkında stajyer sigortası yapılan birisi için SGK web sayfasında işe giriş tarihi yazar ama işe giriş yazan yıllar için prim ödeme gün sayısı ve kazanç görünmez. Stajdan sonra ilk normal işe giriş (uzun vadeli prim ödenme) tarihinden itibaren de gün sayısı ve kazanç görünür. Sizlerin sigorta hizmet cetvelindeki yıllara bakın hangi yılda (tarihte) prim ödeme gün sayısı ve kazanç varsa emeklilik için sigorta başlangıcınız o tarihtir.

***Doğum Borçlanması İçin Başlangıç Sayılıyor
Normalde staj süresi sigortalılığı emeklilik için başlangıç kabul edilmemektedir. Ancak, SGK’nın 2010/106 sayılı genelgesine göre meslek lisesi stajı veya çıraklık sigortası başlangıcından sonra doğum yapanlar isterlerse doğum borçlanması yapıp emekliliklerini 4 sene öne alabilirler. Sosyal Güvenlik Kurumu, emeklilik primi ödenmeyen staj veya çıraklık sigortası başlangıcını nasıl, doğum borçlanması için sigorta başlangıcı sayabiliyorsa, erkeklere de (kadınlara da) çıraklık ve staj süresini borçlanma hakkı tanımalıdır.

***Staj ve Çıraklık Süresi Borçlanılabilmeli
1987 yılında Turgut Özal hükümeti zamanında TBMM’den geçen bir yasa ile isteyenler çıraklık ve meslek lisesi staj süresini tıpkı askerlik borçlanması gibi borçlanma hakkı verilmelidir. Zira binlerce stajyer ve çırak o yılları borçlanıp emeklilik primlerini kendi ceplerinden ödeyip, emeklilik için başlangıç saydırmak için can atıyor ve bana göre de haklılar. Bu sebeple de TORBA’ya girmek istiyorlar.

ALİ TEZEL - GAZETE HABERTÜRK

Değerli ziyaretçi; SSK ve Bağ-kur Ücretli Emeklilik Hesaplamaları ve Emeklilik Başvuruları için Hizmet veriyoruz. Emeklilik başvurusu ciddi iştir yanlış başvuru yaparak mağdur olmayın. İletişim İçin Yazın: emeklilikuzman@gmail.com