Zorunlu Genel Sağlık Sigortasında Eksi ve Artısıyla Vatandaşı Neler Bekliyor?
GSS’nin zorunlu hale getirilmesi beraberinde birçok sorunu da geniş kitlelere yansıtmış olacak. Nitekim aynı ailede yaşıyor diye işsiz ve 25 yaşından büyük çocukların GSS primine tabi tutulurken ailelerinin gelirlerine göre hesaplama yapılması kendi içinde çelişki barındırıyor. Harcamalara bakılarak gelir tespiti de yakınlarının yardımıyla yaşayanlar açısından olumsuz olarak yardım veya borçların gelirmiş gibi değerlendirilmesi yanlış ve olmayan gelir tespitlerine yol açacak.
Ailesinden dolayı sağlık yardımını bedelsiz olarak alma imkânı bulunan 25 yaşından küçük üniversite öğrencilerinin part-time çalışmalarının GSS hakkına engel olması, sözgelimi ayda 10 gün çalışma halinde kalan 20 günün de GSS primi şekilde ödeme zorunluluğunun bulunması kayıtdışı çalışmaya veya bu tür gençlerin parasal açıdan güç duruma düşmelerine neden olacak.
Yeşil kart realize edilmiş olacak, birçok Yeşil Kartlı GSS gelir tespiti sonucu ücretsiz GSS’li olamayacak, buna karşın hakkını hukukunu pek bilemeyen önemli bir güruh da daha önce yeşil karttan faydalanmazken şimdi GSS kapsamına alınmış olacaklar. Özellikle kırsal kesimde yaşayıp salt emeğiyle geçinen kitlenin de 61/c’li olacağını, dolayısıyla onlar için olumlu olacağını düşünüyorum. Zira kırsal kesimde, çoğu köylerde birey başına ayda 295 TL’nin altında bir gelir ile geçinmeye çalışan geniş bir halk kesimi olduğunu biliyorum. Bu kitlenin gelirine de baksa giderine de baksa 61/c’li yapılmaları kaçınılmaz olacak. Tüm bunlara rağmen zorunlu GSS uygulamasının artmaya devam eden soysal güvenlik açıklarını göz önüne aldığımızda sürekli birey aleyhine seyretmesi trendinin etkisinde olduğunu kabul etmek gerekiyor.
Yeşil kartlılar hastanede muayene parası, ilaç katkı payı vermezken 61/c’liler bu masrafları yapma durumundalar. Bu durumu sağlık sistemine SGK kanalından akan paranın sigortalılar cebinden desteklenmesi olarak okumak da mümkün. İşte bu nedenle uygulamayı kitlesel açıdan sisteme tam destek arayışı olarak değerlendirmek hiç de yanlış bir değerlendirme gibi durmuyor. Zira TBMM’de bulunan bir başka yasa tasarısında emekliler için %10 çalışanlar ve zorunlu GSS’liler için %20 ilaç katkı payı dışında reçeteye yazılan beher kutu başına 3 TL ilave katkı payı da bu arayışın bir başka göstergesi olacak.
Gelir testi sır gibi saklanıyor, ancak yakın gelecekte sonuçlarını göreceğiz.
Üç Aya Dikkat!
GSS’de bir başka sorun ise işten çıktıktan sonraki 10 günü takiben GSS hakkının sona erecek olması olacak. Genel Sağlık Sigortasında 4/a (SSK), 4/b (Bağ-Kur) ve 4/c (Emekli Sandığı) kapsamındaki sigortalılıkların sona erdiği tarihten itibaren on gün süreyle genel sağlık sigortasından yararlanacakları, “Bu kişilerin sigortalılık niteliğini yitirdikleri tarihten geriye doğru bir yıl içinde doksan günlük zorunlu sigortalılıkları varsa, sigortalılık niteliğini yitirdikleri tarihten itibaren doksan gün süreyle zorunlu sigortalılıklarından sonraki genel sağlık sigortalılıklarından dolayı prim borcu olup olmadığına bakılmaksızın bakmakla yükümlü olduğu kişiler dâhil sağlık hizmetlerinden yararlandırılacakları” belirtiliyor. Ancak bu işten çıktıktan sonraki 10 günden sonraki kısmın GSS priminin alınmayacağı anlamına gelmiyor. Yani 10 günden sonraki 3 ayda primi ödenmemiş olsa da sağlık yararlanma mümkün olacak, ancak bu üç ayın primi kişiden tahsil edilecek.
ŞEVKET TEZEL - SÖZCÜ